Copyright some@ All rights reserved by overdose
 










AKBAŞ KÖPEĞİ
 

Temel Özellikleri

Akbaş; iri cüsseli, atletik yapılı, dururken ve hareket halinde son derece güzel ve zariftir. Anadolu'da kullanılan en eski koruma köpeklerinden birisidir.

Apartman hayatına uygun değildir. Hareket etmek ve mutlu olmak için geniş alanlara ihtiyaç duyar.

Neler Yapar?
Koyun, inek gibi çiflik hayvanlarına karşı iyi ve koruyucu, fakat kurt, ayı, çakal gibi yabani hayvanlara karşı çok saldırgandır. Genellikle yabancılara karşı saldırgan olduğu için bulunduğu evin veya bahçenin çevresi dış ortamı görmemesi için kapatılır. Aksi halde yürüyen ve hareket eden her şeye havlayabilir. Geceleri, gündüz vaktine göre daha fazla dikkatli ve bekçidirler. Günümüzde bekçi köpeği olmanın yanı sıra çoban köpeği olarak da kullnılmaktadır.

Tarihçesi
Aynı zamanda Türk çoban Köpeği de denilen bu ırk Türkiye'de Batı ve Orta Anadolu Bölgesi'nde yaşamaktadır. Bundan 3000 yıl önce üretildiği ve atalarının diğer çoban köpekleri olabileceği sanılmaktadır. Ayrıca bazı kişilerce Avrupa'da yaşayan Pyrenean Mountain Dog, Tatra Mountain Dog, Kuvarsz ve Komondor gibi iri beyaz ırklarla da bir akrabalığı düşünülmektedir.

ALABAI  KÖPEĞİ

Temel Özellikleri
çok büyük ve kuvvetli bir ırktır. Bağımsız ve baskın bir karakteri vardır. Alışkanlıkları onu son derece dengeli bir köpek yapar. Her zaman soğukkanlıdır. Yabancılara karşı tetiktedir. Kesinlikle dışarıda yaşaması gerekir.

Ebat olarak oldukça iridir. çoban köpeklerinin tüm dayanıklı, vakur, sportif, fiziksel direnç ve karakteristik özelliklerine sahiptir. Bu ırk için azami ağırlık veya yükseklik diye bir şey yoktur. şaşırtıcı ebatlara sahip olabilirler.

Neler Yapar?
Bağımsız alanı olmalıdır. Eğitirken oldukça sabırlı olmalısınız, çünkü oldukça yavaştır. Mutlaka bir görevi olmalıdır. Evi, çifliği beklemek, korumak gibi. Egzersiz ihtiyaçları hemen hemen tüm büyük ırklarda olduğu gibi fazladır. Tembel bir görünüm sergiledikleri zamanlar da olur, ama bu sizi aldatmasın. Anında fiırlayıp hareketlenebilirler.

Otorite olarak belirli bir sahibe gereksinim duyar. Eğitimi sırasında ona kesinlikle bağırmamak ve şiddet uygulamamak gerekir. Sadece sahibini gerçekten benimsiyorsa lider olarak kabul edip ona itaat eder.

Alabay'lar herkesin köpeği olamazlar. Doğasında son derece sakin ve hayvanlar üzerinde kaba kuvvet sergileme eğilimi olmayan insanlar tarafından bakılmalı ve sahiplenilmelidirler.

Tarihçesi
Alabay hala gizemini koruyan çok eski zamanlardan beri varolan bir çoban köpeğidir. Bugünlerde Kazakistan'da, özbekistan'da ve Türkmenistan'da bu güzel köpeğe rastlamamız mümkündür.

4000 yıllık bir geçmişe sahip olduğu sanılmaktadır. Gerçek orijini bilinmemektedir, ama bir çokları atasının Tibetli Mastiff olduğunu savunur. Rusya çevresinden, İran ve Afganistan'dan Sibirya'ya kadar olan alanda rastlamak mümkündür. Altı ülke daha bu alanı paylaşır; Kazakistan, Kırgızistan, özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Rusya.

Bugün ırka Amerika Birleşik Devletleri'nde bile rastlamak mümkündür.


ALASKAN MALAMUTE KÖPEĞİ

Temel Özellikleri
Alaskan Malamute, apartman hayatı için uygun değildir. Aktif bir ırk olması nedeni ile en azından büyükçe bir bahçeye gereksinimi vardır. Eğer bahçeli bir evde oturuyor ve Malamutu bahçe sınırları içinde tutmak istiyorsanız, yüksek bir çit oluşturmalı ve çitin tabanını toprağa derine gömmelisiniz. çünkü Malamutların kazma içgüdüleri kuvvetlidir ve kolayca çit altından dışarı doğru kendine yol yapabilir.

Alaskan Malamutlar kendilerine ait olduğuna inandıkları topraklarda gezinmeyi severler. Kürk yapısı sayesinde dondurucu soğuklara karşı dayanıklıdır, fakat sıcak havalarda serin tutulmaları gerekir. Sıcak iklimlerde zarar görmemeleri için daima korunaklı koyu gölge bir alan ve içecek soğuk su bulundurulmasına özen gösterilmelidir.

Alaskan Malamute sağdam gövdeli, ağır bir köpektir. Başı büyük ve görünüşü mağrurdur. Son derece sadık, zeki, tatlı, efendisine karşı çok duyguludur. Aynı zamanda saldırgan bir savaşçıdır. Dikkatli davranılması ve disiplinli bir şekilde eğitilmesi gerekir. Havlamayan, temiz ve kokusuz bir köpektir.

Alaskan Malamutun kürk yapısı sık ve kabadır. Haftada 2 kez fırçalanması gerekir. Irk özelliği olarak oldukça ağır şekilde tüy dökülmesi gözlenir. Yılda iki kez alt tüy tabakasını de---gıs---tirir. Bu dönemde alt tabakadaki tüyler tutam tutam bırakılır. Malamutların hiç yıkanmaması tavsiye edilir, çünkü kirlenen tüyler düzenli olarak döküldüğünden banyo gereksinimi olmaz. İhtiyaç halinde kuru şampuan önerilir.

Neler Yapar?
Alaskan Malamutlar olağanüstü sadık ve zeki, sahibiyle çok iyi iletişim kuran köpeklerdir. çocuklarla, birlikte oynamalarının güvenli olduğu yaştan itibaren çok iyi iletişim kurar. Yavrular büyüdükçe, olgun ve ağırbaşlı ergin Alaskan Malamute ortaya çıkar. Oldukça arkadaş canlısı oldukları için bekçilik yapamazlar.

Malamute, yeterince ilgi gördüğü takdirde bahçede beslenebilir, fakat evde ailesiyle birlikte yaşamaktan da hoşnut olacaktır. Yeterince ilgi ve dikkat gösterilmediği takdirde ise, bu ırkta tahribat eğilimi gözlenebilir.

Malamutlar açık hava aktivitelerini çok severler, ve yeterince teşvik edilirse itaat konusunda başarılı olabilirler. Her ne kadar resmi itaat eğitimine uygun bir ırk olmasa da, sahibini memnun etmekten hoşlanan malamut, yeterince uysal ve itaatkar olmayı öğrenebilir. Erkekler çok dominant olabilir.

Diğer köpeklerle karşılaştırıldığında, Malamutlar sessiz ve sakin sayılabilir, ancak uluma ve kazma içgüdüleri vardır. Ayrıca, meraklı bir yaradılışı olan Alaskan Malamute, yabancı bir hayvanla ilk kez karşılaştığında mutlaka gözetim altında olmalıdır. Diğer köpeklerle, özellikle aynı ırk ve cinsiyette olduklarında kavga olasılığı yüksektir.

Malamut, sıkı bir şekilde idare edilmeli ve eğitilmelidir. Uygun bir şekilde sosyalleşmesi, diğer insanlarla ve hayvanlarla kontrollü bir şekilde bir araya gelmesi önerilir. İtaat eğitimi alması tavsiye edilir.

Alaskan Malamute, bir kızak köpeğidir. Alaskan Malamute sürüleri, kutuplarda yapılan pek çok keşif gezisinde kullanılmıştır. Sağlam, yön duygusuna sahip, mükemmel koku alma yeteneğine sahip olan köpeklerdir.

Jack London ve Rudyard Kipling'in öykülerinde unutulmaz bir kahraman olarak yer almıştır. Son yıllarda aile köpeği olma özelliği kazanmış ve bu rolü oynayabilecek kadar da uygar ve iyi huylu olduğunu kanıtlamıştır.

Tarihçesi
Alaskan Malamute, kökeni kutup kurtlarından gelen kuzey ırkı bir köpektir. İsmini 2000- 3000 yıl önceleri bu köpek ırkını beslemiş ve yetiştirmiş bir Alaska kabilesi olan Mahlemuit'lerden almıştır.

Mahlemuit'ler taşımacılıkta sadece köpekleri kullanmış oldukları için köpeklerine oldukça değer vermişlerdir. Malamutlar kabilenin kızaklarını ve yüklerini çekmekte kullanılmışlardır. Daha sonraları ise, Amiral Byrd'ın Kuzey Kutbuna yaptığı keşif yolculuğunda kullanılmışlardır.


AMERİCAN BULLDOG KÖPEĞİ

Temel Özellikleri
Amerikan Bulldog, İngiliz ırkdaşına göre daha çevik ve hareketlidir. Bazıları 2 metre veya daha fazla yükseğe sıçrayabilmektedirler. Koca bir başı, güçlü çeneleri, kaslı bir görüntüsü vardır. Bu iri cüsseye rağmen sanki ayaklarının üzerinde dans ediyor gibidir. Erkekler gözle görülür şekilde dişilerden güçlü ve kaslıdır.

American Bulldog eğer yeterince dolaştırılıp antrenman yaptırılabiliyorsa apartmanda yaşayabilir. Fakat bahçeli bir ev daha çok tercih edilir.

Kısa ve sert tüylü olduğu için bakımı kolaydır. Uygun bir tel fırça veya tarakla fırçalanabilir. çok sık yıkamaya gerek yoktur. Uzun tüylülere göre bakımı daha kolaydır.

Neler Yapar?
Genellikle insanlara karşı mahcup, sıkılgan ve sakin yapılıdır. ---cög---u zaman diğer köpeklere karşı da iyi huyludur. Saldırganlık konusunda American Stafford Terrier ve American Pitt Bull Terrier' e benzemez. American Bulldog cesur, azimli ve fakat düşmanca düşünceli değildir. Daima uyanık, kendine güvenen ve çocukları içtenlikle seven bir ırktır. Vahşi hayvanlar ve boğalar ile bile dövüşebilir. Hatta dövüşürken sanki ' timsah başlı ve piton vücutlu ' gibidir denir.

Eğitimde çok iyi söz dinler. Gerçekten yiğit, sadık ve sevecendir. Güçlü koruma içgüdüsü ve erken yaşta eğitim alabilme özelliği vardır. Diğer köpeklere ve yabancılara karşı sinirli olabilir. Ailesiyle birlikte olduğunda her zaman mutludur.

Tarihçesi
Bu köpeğin ataları İngiltere'den gelmiştir. English Bulldog ırkının genleri ile oynamayla biraz daha iri vr sert bir köpek üretilmiştir. Bu türetilen köpek English Bulldog' tan daha uzun bacaklı, daha çevik ve daha hızlıdır. American Bulldog ayı, sincap, rakun ve yaban domuzu avcılığı için kullanılmıştır. Sığır çobanlığı ve çiftliklerde bekçiliği başarıyla yerine getirmiştir. Amerikan çiftçileri onu, dayanıklılığı, koruyuculuğu, akıllılığı ve çalışma azmi sayesinde çok sevmişlerdir. Bugün için daha çok avcılık, koruma, ve treking köpeği olarak kullanılmaktadırlar. 


AMERİCAN PİTBULL TERRİER KÖPEĞİ



Temel Özellikleri
Son derece cesur (çok eski savaş köpeklerinin torunudur.) ve çok canlı bir köpektir. Düşmanıyla öldüresiye savaşır. Ancak, asgari bir eğitimle yabancıların niyetini anlayabilecek kadar yetenekli, sakin, iyi huylu ve itaatkar bir köpek haline gelebilir.

Neler Yapar?
Mülk bekçisi olarak çok iyi sonuç vermiştir. İnsana eşlik eden köpek olarak da çok değerlidir. Savunma, muhafız köpek, bekçi ve koruma köpeği olarak da iyidir.

Kökeni
Bu savaşçı köpek 19. Yüzyıl'da İngiltere'nin Staffordshire bölgesinde Bulldog ve çeşitli terrierlerin çiftleştirilmesiyle elde edildi. Amerika Birleşik Devletleri'ne getirilen bu cins burada daha güçlü hale gelmesini sağlayan Amerikalı yetiştiriciler tarafından, bazılarının görüşüne göre mükemmelleştirildi.

Amerikan Köpek Klubü (AKC) tarafından Amerikan Staffordshire Terrier, İngiliz Köpek Klubü (KC) tarafından Amerikan Pitbull Terrier olarak isimlendirilmiştir.


BOXER  KÖPEĞİ

Temel Özellikleri
Boxer "en güzel çirkin köpek" olarak da tanımlanmıştır. çok iyi huylu ve sadık bir köpektir. Kin duymaz, çocuklarla arası iyidir. Kolay eğitilir.

Boxer uzun ömürlü bir köpek değildir. Genellikle 10 yaşına kadar yaşayamaz. Romatizmaya yakalanabilir. Bu nedenle yağmurlu havalarda yürüyüşe çıkarılmamalıdır. Dişleri sık sık veteriner bakımı gerektirir.

Neler Yapar?
Boxer polis faaliyetlerinde, ayrıca bekçi köpeği, muhafız ve körler için rehber olarak kullanılır. Daha önemlisi sevimli ve canlı bir arkadaş olarak büyük değer taşır.

Hoşgörülü, oyuncu bir köpektir. Ancak yabancılara karşı kuşkucudur. Egzersizden hoşlanır, sık sık uzun yürüyüşlere çıkarılmalıdır.

Kökeni
Resmi, ilk kez bir Flaman dokumasında yer almıştır. Fakat, bu sanatçının hayal gücünden de kaynaklanmış olabilir, çünkü boxer cinsi o dönemler henüz mevcut değildi. Bu cins 1850'de Münih'de Bullenbeisser Mastiff'i ile Bulldog'un çiftleştirilmesiyle geliştirildi. Bu cinslerin ilki, ayı avında kullanıldı; ikincisiyse, boğalarla dövüşmek için. Atalarının vahşi içgüdülerinin bu geçmişten kaynaklandığı düşünülmektedir.

Bununla birlikte zeki köpek yetiştiriciler, hayvanın vahşi özelliklerini bir ölçüde gidermiş, köpeğin görünüşünü biraz yumuşatmışlardır. Bu cinsin vücut hatlarının ve karakterinin mükemmelliği, 1896'da tamamlanmış ve aynı yıl ilk boxer klubü kurulmuştur.

Boxer cinsi köpekler temel kökenleri ve karakteristik özellikleri aşağı yukarı aynı olmakla beraber kendi içlerinde birkaç cinse ayrılırlar. Bu farklılık en belirgin olarak tüy renklerinden gözlenebilir.

çizgili Boxer, temel rengi, Boxer'inkiyle aynıdır. Ancak, kaburgaları boyunca bütün vücudunu çevreleyen çizgileri vardır. Kişiliği ve diğer özellikleri aynıdır.

Kumral Boxer, Boxer ve çizgili Boxer'in kırmasını elde etme çabalarından doğmuştur. Yüzündeki siyah maske sadece burnunu örtmelidir, yoksa korkutucu bir görünüm verir. Kişiliği ve diğer özellikleri aynıdır.


ÇATALBURUN KÖPEĞİ




Temel Özellikleri
Munis, sevecen ve itaatkar köpekler. Sahiplerinin sözünden çıkmıyor, efendilikleri ile biliniyorlar. Ama ortak bir dertleri var: Sanki tam ortadan ikiye bölünmüş gibi duran, çirkin mi çirkin burunları. Bu yüzden de onlara "çatalburun" deniyor.

Bu kusurları aynı zamanda en büyük avantajları. Bu sayede sanki iki burunları varmış gibi daha iyi koku alıyorlar, çirkinlikleri onları diğer bütün köpeklerden üstün kılıyor.

Neler Yapar?
Uzun süre sakin kalabilmeleri çatalburunları mükemmel av arkadaşları yapıyor. Ancak hem yerde, hem de havada koku sürebilme yetenekleri, gözlerinden okunan zekalarıyla birleşince çatalburunlar sadece av köpeği değil aynı zamanda ideal narkotik, arama-kurtarma ve polis köpeği (K9) adayları. Durumun farkına varan Emniyet Genel Müdürlüğü, Tarsus’a ekip yollayarak Ankara Gölbaşı’ndaki köpek eğitim tesislerine hemen bu köpeklerden aldı.

Ferma av köpeklerinin geçerliliğinde en önemli faktörlerden biridir. Avın yerini bulup belirleyerek avı ürkütmeden ama avcıyı da haberdar edecek şekilde köpeğin yaptığı harekete denir. Ferma Tarsus çatalburun köpeklerince iki şekilde yapılmaktadır. Erkeklerin %89,18'i donarak ferma yapmakta, %86,48'i ayak kaldırarak ferma yapmaktadır. Hem ayak kaldırarak hemde donarak ferma yapan erkek sayısı %75,67'dir. Dişilerde ferma hareketi ise %88'inde donarak, %80'inde ayak kaldırarak yapılmaktadır. Dişilerin her iki ferma şeklini gösterme oranı ise %68'dir. Hem dişi hem erkek bireylerin tamamı her iki ferma şeklinden birini mutlaka yapmaktadır.

İncelenen çatalburunların genelinde ev halkının dışındaki insanlarla da ve özellikle çocuklarla hemen samimi tavırlar geliştirdikleri gözlemlenmiştir. çocuklarla oynamayı sevmeleri bu ırkın hasta çocuklarla ilgili rehabilitasyon kapsamında kullanılabileceğini göstermektedir. Dişi ve erkeklerin geneline bakıldığında %90'ının üzerinde çocuklarla iyi ilişkiler kurdukları belirlenmiştir.

Kökeni
çatalburun av köpekleri Tarsus ve civar köylerde uzun yıllardır av köpeği olarak besleniyor. Sayılarının bugün itibarıyla 200 kadar olduğu tahmin ediliyor. 20 tanesi Tarsus Belediyesi’nin hayvan barınağında koruma altında. Mersin’de "çatalburun" denilen köpekler yurtdışında ise Turkish Pointer olarak tanınıyor.

Halkımız tarafından yapılan bilinçsiz çiftleştirmeler sonucunda orijinalliğini kaybetmiş olan “Tarsus çatalburun” köpeğinin ırk ıslahı ile ilgili olarak, literatür ve bilimsel kaynak araştırmaları ve gen etütleri yapılmış, İstanbul üniversitesi Veteriner Fakültesi ve Tarsus Belediyesi ile koordineli çalışmalar neticesinde Türkiye’deki orijinale en yakın örnekleri tespit edilip toplanarak bir damızlık kolonisi oluşturulmuştur.

Bu çalışma ile bilinçli ve bilimsel çiftleştirmeler sonucunda orijinal çatalburun ırkı köpek elde etmek hedeflenmiştir. Bir Türk köpeği olan çatalburun ırkı köpeğin dünya bilim çevrelerine tanıtılması, ayrıca Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı çalışmalarıyla dünya köpek ırkları literatürüne “Türk ırkı Tarsuslu çatalburun” köpeği şeklinde bilimsel adıyla kabul ettirilmesi planlanmaktadır.

Ancak çatalburunların resmi anlamda ırk ıslahı yapılmadığı için resmi listelerde adı geçmiyor. çünkü Tarım Bakanlığı köpekleri hálá tip olarak tescil etmedi. Türkiye’ye özgü bu özel hayvanların araştırılması ve tanınması için Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü’nün listesine alınmaları gerekiyor.

çatalburun köpekleri Tarsus ve yakın çevresindeki avcılarımız tarafından kullanılmakta ve yerel bir av köpeği olarak bilinmektedir. Bu köpek ırkı üzerinde herhangi bir bilimsel araştırma yapılmamıştır. Türkiye'de yapılan tek ciddi çalışma, Tarsus Mustafa Kemal Anadolu Lisesi öğrencilerinin hazırladığı iki projedir.

Tarsuslu üç lise öğrencisinin hazırladığı çatalburun Projesi, TUBİTAK Liselerarası Proje Yarışması’nda (2002) birinci oldu. Biyoloji öğretmenleri ümit Remzi Dinçer’in danışmanlığında hazırlanan iki aşamalı projede yarısı dişi 80 köpekle çalışıldı. Köpeklerin boy, kilo, kuyruk, kulak gibi ölçümleri yapıldı, çatalburun ortalamaları çıkarıldı. Tarsus Mustafa Kemal Anadolu Lisesi Biyoloji öğretmeni Dinçer köpeklerin tescil edilmesi için Tarım İl Müdürlüğü’ne sürekli dilekçeler verdiğini ama henüz bir sonuç alamadığını söylüyor.

Tarım Bakanlığı’nın ataletine rağmen çatalburun köpekleriyle ilgili çalışmalar yok değil. Bunlardan bir diğeri de TRT’ye ait. Kurumun internet sitesinin TRT market bölümünde çatalburunlar üzerine bir belgesel CD’si satılıyor.

Belgeselde yıllardır bu köpeklerle yaşamış Tarsuslu avcılar çatalburunları anlatıyor. Köpeklerle ilgili bir başka çalışma da Tarsus’ta faaliyet gösteren Berdan Tarih ve Kültür Vakfı. Vakıf bu özel hayvanlarla ilgili bir kitap hazırlığında.


İNGİİZ SETTER KÖPEĞİ

Temel Özellikleri
Sakin, duyarlı, canlı, insan dostu ve duyguludur. Refleksleri iyidir. Disiplinli ama coşkuludur. Sabırla ve ikna yoluyla eğitilmeye çok yatkındır.

Neler Yapar?
İsminden de anlaşıldığı gibi avı fark ettiği zaman yarı oturma vaziyetine geçer. En değerli yeteneklerinden biri mükemmel koku alma duyusudur. Saatlerce önce geçip gitmiş bir hayvanın kokusunu bile alabilir.

Ayrıca hızlı, yorulmaz, hareketli ve güçlüdür. Her türlü araziye, sularla kaplı olanlara bile, uyum sağlayabilir. Kötü hava koşullarına ve yaz sıcağına dayanıklıdır. Her türlü avda kullanılır ve efendisiyle uyum içinde çalışır.

Kökeni
İlk setter 1500 yılında Fransa’da İspanyol ve Fransız pointerlerinden elde edilmiştir. üç yüzyıl sonra Büyük Britanya’ya getirildi ve burada son derece zeki bir köpek yetiştiricisi olan Edward Lawerack tarafından geliştirildi. Lawerack settere bugün de bilinen güzel bir biçim ve harika bir karakter kazandırdı.

çok iştahlı olduğu için ---sıs---manlama eğilimi vardır. Evde ve bahçede yaşayabilir. Ancak birkaç saat özgür olabilmek için yüksek çitlerin üzerinden atladığı ya da tüneller kazdığı bilinmektedir.


KANGAL KÖPEĞİ

Temel Özellikleri
Zeki, kolay eğitilen, çocuklara karşı sabırlı, azarlanmaya karşı duyarlı, sevilmek isteyen, yaşadığı yeri sahiplenen bir köpektir. Yabancılara karşı kuşkucudur, bu nedenle güvenli ve çitlerle çevrili bir alanda ya da koruyucusu olduğu sürüsüyle birlikte açıkta yaşamalıdır.

Neler Yapar?
Savaşta ve avda yüzyıllar boyunca savaş köpeği olarak kullanıldı. özellikle kurtlara karşı verdiği başarılı savaşlarla tanınır. Bir çoban köpeği olarak yorgunluktan ve kötü hava koşullarından etkilenmez. Günümüzde bekçi köpeği olmanın yanı sıra çoban köpeği olarak da kullnılmaktadır.

Tarihçesi
çok eski çağlardan beri Küçük Asya'da (Anadolu) yaşar. Türk bekçi köpeği olarak da bilinir. 1968'de Amerika Birleşik Devletleri'ne götürülmüştür.

- - -

Kangal özel
Kangal'ın tarihçesini araştırdığımızda en küçük bir belgeye rastlayamadık. Kangal köpeği hakkında çeşitli rivayetler söz konusudur. Bir rivayete göre M.ö. Asurlular ve Babilliler zamanında türediği, aslan ve kaplan gibi vahşi hayvanlara karşı korunmak, savaşlarda yararlanmak amacıyla büyük bir özenle yetiştirildiği anlatılmaktadır.

Bu köpeğin çok rahat bir şekilde aslanı mağlup ettiği söylenmektedir. İkinci bir rivayete göre, Hint mihracesinin Osmanlı padişahına (Yavuz Sultan Selim veya 4. Murat’a) bir köpek hediye etmesiyle başlamaktadır. Sarayda bulunan ve aslanla bo---güs---an bu köpek aslanı öldürüyor. Böylece padişahın nazarında büyük bir ilgi görüyor. Osmanlı ordusu doğu seferine gelişinde Kangal Deliktaş dolaylarında köpeğin kaybolduğu ve bütün aramalara rağmen bulunamadığı, Kangaldaki köpeklerin bu köpeğin soyundan türediği rivayetler arasındadır.

17.Yüzyılda Evliya çelebi Seyahatnamesinde aslan kadar kuvvetli olarak tarif ettiği bu köpeklerden bahsetmektedir. Osmanlı İmparatorluğu kurucularının bu köpeği beraberlerinde Anadolu’ya getirdikleri ve Osmanlının Avrupa'ya yayılmasıyla ---cög---u Avrupa çoban Köpeğinin de bu ırktan türediği sanılmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu dönemi arşivlerinde, Kangal köpeklerinden bahsedilmekte pedigrili yetiştiriciliği yapıldığı bahsedilmektedir. Kangal çoban Köpeklerinin bu kadar eskilere dayanan tarihi geçmişten günümüze kadar ırk özelliklerini bozmadan gelebilmesini, geçimini koyunculuktan sağlayan çiftçilerin en güvenilir dostu olmasına ve Dünya köpek ırkları arasında kurtlara karşı koyabilen tek köpek ırkı olmasına bağlanmaktadır. Kangal köpekleri en zor iklim ve çalışma şartlarında verilen görevi cani pahasına yerine getirirler. Bakım ve beslenme şartları diğer köpek ırklarına göre daha basit ve ekonomik olması Kangal ırkı köpek neslinin devamını sağlamıştır.

Ek 1
Dünyada emsali görülmemiş bir köpek türü olan Kangal çoban köpekleri, Türkiye’de ve yabancı devletlerde haklı bir üne sahiptir. özellikle İngiltere ve Amerika’da bu köpekleri sevenler tarafından dernekler kurulmuş, yarışmalar yapılmıştır. Ne acıdır ki yabancı devletlerin göstermiş oldukları ilgiyi, bizler maalesef son on-on beş yıldır göstermekteyiz.

Kangal çoban Köpekleri çok cesur, gayet hızlı ve çeviktirler. Kadın ve çocuklara karşı gayet muhlis, kötü niyetli kişilere karşı son derece caydırıcı bir silah olan Kangal köpekleri çok zeki, ön sezileri kuvvetli ve sahibine aşırı bağlıdırlar. Sahibi tarafından azarlandığı zaman suçlu bir çocuk gibi başını öne eğer,sahibinin gözlerine mahsun mahsun bakarak af edilmesini bekler. Hislerini yalnız hal, hareket, mimik ve jestlerle değil çıkardıkları çeşitli tonlardaki havlamalarla belli ederler.

Kangal çoban Köpekleri görevlerine çok sadıktırlar şöyle ki; dağda sürüden ayrılan veya geride kalan koyunun başından günlerce aç ve susuz bekledikleri Kangal çiftçileri tarafından anlatılmaktadır. Kangal çoban Köpeğine sahip çiftçilerin en büyük gurur kaynağı köpeklerinin kurt boğmalarıdır. Kurt boğan köpeğe sahip olmak onlar için bir ayrıcalık ve övünç kaynağıdır.

Yüzyılların ihmaline rağmen ne ırk vasıflarından ne de yüksek ruh yapısından en ufak bir taviz vermemiştir. Kan asaletine çok bağlıdır. Doğuda serbest iken bile başka bir karnivorla çiftleşmesi mümkün değildir. 1975 yılında askeri amaçla eğitime alınmış ve asırlardır bu yönde eğitim gören köpek türlerinden çok daha yetenekli olduğunu kanıtlamıştır.

Ek 2
Kangal köpekleri topluca kurt boğdukları gibi tek başlarına da kurt boğabilirler. Eğer köpek tek başına kurt boğmuşsa genellikle günlerce yerinden kalkamaz . Zira hem yaralı olur hem de gösterdiği üstün efordan dolayı aşırı yorgun olur. Yarasının ---cög---u tırnak yarasıdır. Kurdu boğmak için altına aldığında yaraların ---cög---u karın bölgesindedir.

Kurt arka ayağının tırnaklarıyla üstündeki köpeği kaldırıp atmaya çalışırken yaralar. Kurdun arka ayak kasları çok kuvvetlidir. Kurdun açmış olduğu diş yarası ise bıçakla kesilmiş gibidir. Kangal köpeği kurdu çok süratli kovalar ve yetiştiği zaman bazen yan taraftan süratli döş vurur, bazen de rastgele arkadan da çarpar. Bu çarpışma sırasında haliyle kurtta köpekte yıkılır. Sonra her ikisi birden kalkmaya çalışır.

Eğer köpek kurttan evvel kalkarsa, hemen kurdun boğazından tutar ve ölünceye kadar bırakmaz. Fakat kurt daha evvel kalkarsa bu kovalamaca devam eder. Eğer köpek iki veya daha fazla ise kurt kalkmadan köpeğin öbür eşleri kurdu boğarlar.

Bu köpekler kurdun ölüsüne kulağını dayayarak dinler ve en ufak bir harekette yeniden boğarlar. Bu anda köpeklerin sahibi dahi gelse o hırsla hücum edip kurdun ölüsünün yanına yaklaştırmazlar. Bu olaydan birkaç saat sonra köpekler uysallaşırlar ve boğazlarına kaçan kurdun kılları dolayısıyla öksürmeye başlarlar. Bunun için köpeklere hemen bir koyun kesilir ve koyunun kuyruğu yedirilir. Böyle bir olaya tanıklık etmek ve böyle bir köpeğe sahip olmak sahibi için övünç kaynağıdır.

Ek 3
Sadakati, cesareti ve dost canlısı karakteriyle gerek Türkiye'de gerekse İngiltere, ABD ve Kanada başta olmak üzere tüm dünyada haklı bir üne sahip olan kangal çoban köpeklerinin değeri özellikle 1970'li yıllardan sonra anlaşılmaya başlanmıştır. özellikle İngiltere ve Amerika'da kangal koruma dernekleri oluşturulmuş; ülkemizde ise bu özen ancak son yıllarda gösterilmeye başlanmıştır.

Kangal çoban köpekleri ülkemizde ilk kez 1970'li yıllarda Gemlik'te askeri amaçlı köpek eğitim programına alınmıştır. Eğitim programının sonucu hakkında farklı kaynaklar farklı bilgiler vermektedir. Bir bölümü, eğitim programı sonucunda, kangal çoban köpeklerinin, yıllardır bu yönde eğitim gören köpeklerden çok daha yetenekli olduğunun ortaya çıktığını söylerken; bir bölümü ise, eğitim sürecinin istenilen sonucu vermemiş olduğunu ve eğitimlerinin sınırlı tutulmasına karar verildiğini söylemektedir. Kaynaklardan hangilerinin daha güvenilir sonuçlar içerdiğini bilemiyoruz; ancak ikinci varsayımın doğruluğu halinde dahi, zeka seviyeleri diğer köpeklerden az olmayan bu köpeklerin eğitimlere yeterli cevabı vermemiş oluşunu iki etmene bağlamak bizce mümkündür:

Kangal çoban köpekleri tüm insancıllıklarına ve güçlü sorumluluk duygularına rağmen, geçmişten beri süregelen yaşam biçimlerinden ve genel karakter özelliklerinden kaynaklı olarak özgürlüklerine son derece düşkündürler. Ayrıca, çok gururlu olan kangal köpeklerinin, sürekli emirlere itaat etmesini ve bir anlamda köle-sahip ilişkisini benimsemesini beklemek kanımızca onlara haksızlık olur. Bizim gözlemlerimize göre, kangal çoban köpekleri bir çok komutu kolaylıkla öğrenmekte; ancak yalnızca istedikleri zaman bu komutlara uymaktadırlar. Fakat zaten içgüdüleri çok güçlü olan kangal köpekleri, önemli durumlarda genellikle ne yapması gerektiğini herhangi bir komuta gerek duymaksızın bilmektedir.

İkinci bir faktör ise, eğitimin verildiği saatler olabilir. Koruma köpeği olarak yetişmiş oluşundan dolayı performansı geceleri maksimum seviyede olan, ancak gündüz saatlerinde, hele de öğlenleri minimuma inen kangal çoban köpeklerine, araştırdığımız kaynaklarda yazdığına göre, eğitim hep gündüz verilmeye çalışılmıştır; ki dediğimiz gibi performansının en düşük olduğu zaman dilimidir gündüz...

Yine 1970'li yıllarda yurtdışına götürülmesiyle de önemi anlaşılmaya başlanmış ve Anadolu köylüsünün yıllardır sadık dostu olan, ancak özellikleri geniş çevrelere yayılamayan kangal çoban köpekleri tüm dünyada tanınmaya, Türk ve dünya basınında yer almaya başlamıştır.

Tüm yeteneklerine karşın yine de çok sakin ve mütevazı bir görünüme sahiptir. Mimikleriyle, hal ve hareketleriyle ve hatta havlama şekilleriyle, üzüntüsünü, sevincini, kızgınlığını çok rahat ifade eder. Fazlasıyla hassastır. Kendisine kızıldığını anladığında, başını öne eğer, mahzun mahzun bakmaya başlar. Pek kaprislidir; bazen keyfi tekrar yerine gelsin diye uzun uzun onunla konuşmak, kendisine neden kızıldığını anlatmak bile gerekebilir.

üzüldüğünde yemeğini yemez, durgunlaşır, sürekli mahzun bir ifade olur yüzünde.

Kendileriyle ilgili konuşurken dikkatli olmak gerekir. övüldüklerini veya yerildiklerini gayet iyi anlarlar. Son derece kıskançtırlar ve gözlerinin önünde bir başka köpeğin sevilmesine hiç dayanamazlar.

özellikle son yıllarda evlerinde bekçi köpeği olarak kangal besleyenlerin sayısında büyük artış olmuştur. Bunda en çok kangal çoban köpeğinin aile bireylerine karşı son derece sevecen, kadın ve çocuklara karşı çok uysal oluşu etkilidir. Ayrıca koku alma duyularının da diğer köpek türlerine göre daha güçlü olduğu söylenmektedir.

çobanlar için önemi ise, esas olarak, kangal çoban köpeklerini, diğer bütün sürü koruma köpeklerinden üstün kılan özelliklerinden kaynaklanır. Diğer sürü koruma köpekleri kurt için yalnızca caydırıcı özellik gösterirken, yalnızca kangal çoban köpeği kurdu öldürebilme özelliğine sahiptir. Kurda karşı erkek ve dişi köpek ortak çalışıp birbirlerinin eksikliklerini kapatırlar. Dişi köpek daha hızlı ve çeviktir; erkek ise daha güçlü... Bo---güs---urken esas olarak göğüs darbeleriyle düşmanlarını sersemletip savunmasız duruma getirirler. Elbette ki, kurt boğan bir köpeğe sahip olmak çobanlar tarafından bir gurur kaynağı olarak görülmektedir. Ancak kurt boğmasının yanı sıra, sürü koruma köpeği olarak birçok başka yeteneklere de sahiptir.

çok hızlı koşarlar ve çok çeviktirler. Yaklaşık 200 başlık bir sürüyü korumak için yalnızca bir erkek ve bir dişi kangal yeterlidir. Görevlerine çok bağlıdırlar. Sürüdeki hayvanların sayısını bilirler ve dağda kaybolan, sürüden ayrılan, geride kalan koyunların başında günlerce aç ve susuz bekledikleri çobanlar tarafından anlatılmaktadır.

Doğada çok zorda kalmadıkça başka köpeklerle çiftleşmeyi kabul etmezler. Hatta kardeşlerin de genellikle çiftleşmediği bilinmektedir. Bu özellikleri, yüzyıllardır ihmal edilmiş olmalarına ve değerlerinin yeni anlaşılmaya başlamış olmasına rağmen, genel karakter özelliklerini yitirmemelerini ve saflıklarını büyük ölçüde korumalarını sağlamıştır.

Ek 4
Yüzyıllardır Anadolu insanının cesur, zeki ve bir o kadar sadık dostu olan kangal çoban köpeklerinin tarihçesi hakkında çok kesin bilgilere ne yazık ki ulaşılamamaktadır.

Kangal çoban köpeği yüzyıllar boyunca Anadolu'da çobanların yanında sürüyü her türlü tehlikeye karşı korumuş olan bir köpek türüdür. Geçmişiyle ilgili üç ayrı varsayıma ulaşabildik.

Asurlular ve Babilliler döneminde ortaya çıktığı ve aslan gibi vahşi hayvanlardan korunmak için kullanıldığı ileri sürülmektedir.

İkinci bir varsayıma göre; kangal çoban köpeği bir Hint mihracesi tarafından Yavuz Sultan Selim veya IV. Murat olduğu tahmin edilen Osmanlı padişahına hediye olarak getirilmiştir. Bu köpeğin aslanı öldürmesi, padişahı çok etkilemiş ve padişahın bu köpeğe çok değer vermesini sağlamıştır. Ancak Osmanlı ordusuyla birlikte gittiği doğu seferinde, Kangal Deliktaş civarlarında köpek kaybolmuş ve tüm aramalara rağmen bulunamamıştır. Kangal çoban köpeklerinin bu soydan geldiği söylenmektedir.

üçüncü bir varsayım da; Evliya çelebi'nin Seyahatname'sinde bahsedilen köpek hakkındadır.Evliya çelebi, 'aslan kadar kuvvetli' diye tanımladığı bir köpekten bahsetmektedir. Osmanlı'nın kurucularının bu köpeği kendileriyle birlikte Anadolu'ya getirdikleri tahmin edilmektedir. Yine bu varsayıma göre, Osmanlı'nın Avrupa'ya yayılmasıyla birlikte, bu köpek de Avrupa'nın çeşitli yerlerinde bulunmuş ve birçok Avrupa çoban köpeği de bu ırktan türemiştir.

Bu varsayımlar dışında bilinen bir olgu, kangal çoban köpeğine Osmanlı İmparatorluğu döneminde çok önem verildiği ve pedigrili olarak yetiştirildiğidir. Bu dönemde kangal çoban köpeği Osmanlı İmparatorluğu'nda genellikle saray eşrafı ve İmparatorluğun ileri gelenleri tarafından yetiştirilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden itibaren ise, pedigrili yetiştiricilik kaybolmuştur.

Asıl köpek türü, yani Latince ismiyle 'canis familaris', kendine özgü birtakım karakter özellikleri taşımaktadır. Sadakat gibi, cesaret gibi, güvenilirlik gibi... Ne yazık ki, çakal, kurt gibi dış görünüş itibariyle köpeğe benzeyen; ancak karakter yapısı itibariyle yukarıdaki özelliklere sahip olduğu tartışılır olan hayvanlarla yüzyıllar boyunca çiftleştirilen köpeklerin saflıkları bozulmuş, insanın gerçekten iyi dostu olan köpeklerin genlerinden gelen karakter özellikleri başlangıçtaki niteliklerini kaybetmeye başlamıştır. Bu bilinçsiz çiftleştirme olgusundan kendini koruyabilen ender köpek türlerinin başında kangal çoban köpeği gelmekte ve günümüzde hâlâ Anadolu insanının en sadık dostlarından biri olma özelliğini korumaktadır.

öylesine ki, kangal çoban köpeklerinin geçmişini araştırmaya başladığımızdan beri, görüştüğümüz her kangal çoban köpeği sahibinin, köpeklerinin sadakati, duygusallığı, cesareti veya zekasıyla ilgili ve bu köpeği kendileri için vazgeçilmez kılan, başlangıçta bizim de inanamadığımız, sonrasında ise alıştığımız ve hatta kendi köpeklerimizde yaşadığımız öyküleri vardı. Bunların bir bölümünü sitemizin 'Anılar, Efsaneler ve Haberler' bölümünde okuyabilirsiniz.

Kangal çoban köpeklerinin saflıklarını büyük ölçüde koruyabilmiş olmalarının en önemli sebeplerinden biri olarak bu köpeklerin yapı itibariyle çok iri oluşları ve bu nedenle diğer tür köpeklerle çiftleşmeyi kabul etmemeleri gösterilmektedir.


TÜRK TAZISI

Temel Özellikleri
Türkiye'nin özellikle Güney Bölgelerinde bulunan, çok uzun zamandan beri tavşan avlamak amacıyla yetiştirilen, diğer çoban Köpekleri ile Anadolu'nun kültürüne yerleşmiş ender köpek ırklarından biridir.

Oldukça keskin bir göze ve koklama duyusuna sahiptir. Gözleri parlak ve kahve renklidir. Vücut örtüsünün rengi oldukça farklı ve vücut ölçüsü çok ince, so---güg---a karşı direnci düşük, baş yapısı ince, uzun narin bir ırktır. Türk Tazısı'nın ayakları uzun, tüyleri kısa, kuyruğu ince ve tüysüz, boyun uzun, göğüs derin ve karnı çekiktir.

Neler Yapar?
Sakin mizaçlıdır. Avda son derece başarılı bir izsürücü ve avın yerini işaret edendir. Post rengi her renkte olabilir. Türk Tazısı, daha çok bıldırcın, keklik, tavşan ve tilki avının yapıldığı, Orta ve Güney Anadolu'nun sulak yörelerinde bulunur. Soğuk mevsimlerde üşümesin diye, sırtına çul veya örtü sarılır.


Tarihçesi
Türkiye köpek ırkları içinde sayıca en az olanı olmasına rağmen, hakkında en fazla tarihi doküman olan ırk Türk Tazısı'dır. 16. yüzyıldan kalma bir minyatürde, Kanuni Sultan Süleyman'ın bir şehzadesi, bir tazı ile avlanırken resmedilmiştir. Türk tazısının, Kırgız Tazısı'ndan geldiği, bunun da Orta Asya'dan Anadolu'ya yapılan göçler sırasında, Türkler tarafından getirildiği iddia edilmektedir. Günümüz tazılarından İran Saluki Tazısı'na benzemektedir fakat ondan daha iridir.

Türk Tazısının yurtdışına çıkarılmasında Askeri Veteriner Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığının izni aranır.





Bugün 1 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol